Sendikaların grev çağrılarıyla hükümetin kamu hizmetlerini koruma girişimleri arasında gerilim artıyor. Ülkede anayasal hakların sınırları yeniden tartışılıyor.
Kuzey Makedonya’da son günlerde büyüyen grev tartışması, ülke genelinde siyasi ve toplumsal bir gerilime dönüştü. Kamu çalışanları sendikaları, artan yaşam maliyetlerine ve düşük maaşlara karşı greve gitmeye hazırlanırken hükümet, “kritik hizmetlerin aksamaması” gerekçesiyle bazı yasal kısıtlamalar getirmeyi planlıyor.
Başbakan Dimitar Kovačevski, yaptığı açıklamada “Demokratik bir ülke olarak grev hakkını destekliyoruz, ancak enerji, sağlık ve ulaştırma gibi temel hizmetlerin kesintiye uğraması vatandaşların güvenliğini tehlikeye atar.” dedi. Ancak sendika temsilcileri, bu yaklaşımın temel haklara doğrudan bir saldırı olduğunu savunuyor.
Üsküp Sendikalar Birliği Başkanı Elena Petrova, hükümetin planlarına sert tepki göstererek “Hükümet, işçilerin anayasal haklarını sınırlayamaz. Grev bir tehdit değil, demokrasinin sesidir.” ifadelerini kullandı.
Uzmanlara göre, bu tartışma yalnızca iç politikayı değil, Kuzey Makedonya’nın Avrupa Birliği üyelik sürecindeki reform adımlarını da yakından ilgilendiriyor. AB kurumları, daha önce ülkeye işçi hakları ve ifade özgürlüğü konularında net yasal çerçeveler oluşturması yönünde çağrılarda bulunmuştu.
Taraflar arasında önümüzdeki hafta yeni bir müzakere turu bekleniyor. Ancak sendikaların kararlılığı ve hükümetin tutumu, krizin kısa sürede çözülmeyeceğini gösteriyor.
Gündem 27 Ekim 2025 Pazartesi, 13:00
Benzer Haberler